17 Mart 2025 Pazartesi

Viyana - Prag - Budapeşte (I)

 Orta Avrupa yazılarımıza bu gezilerin değerli üçlüsü ile devam ediyorum. Viyana, Prag ve Budapeşte üç farklı kültürü ve deneyimi bir arada bulabileceğiniz kentler... Üç kent de Avrupa'nın birbiriyle temas eden farklı geleneklerini taşıyor. Avrupa'nın içinde farklı Avrupalar deneyimliyorsunuz.

Viyana, bir  İmparatorluğun başkenti olmanın ihtişamını yansıtıyor. Bunun yanı sıra dönemin sanat ve kültür hayatının merkezi olma durumunu mimarisi ve kent tasarımıyla hissettiriyor. Avrupa aristokrasinin son dönemlerini ve burjuvazinin bu mirası dönüştürmesini görebiliyorsunuz kentte. Viyana tek kelimeyle anlatmak gerekirse, saygın bir kent. O ağırlığı ve görkemi binalarda, park ve kafelerde görmek mümkün. Hem zengin, hem keyifli...

Biz bu gezide yarım gün kalabildik ama daha öncesinde gezdiğimiz bir kent olduğu için bazı detayları yeniden gördük, kimi yerleri de ilk kez. Viyana'da en az iki gün kalmak detaylı bir gezi için gerekli. Büyük bahçeli saraylar, Belvedere ve Schönbrunn; devasa Stephan Kilisesi etrafındaki turistik ve ticari merkez; Ring bölgesindeki 19. Yüzyılı aynen yansıtan tarihi binalarıyla Viyana merkez pek çok detayı içeriyor. Onun dışında biraz daha arka plandaki yerler için yürümeye açık, gezmenin kolay olduğu güzergahlar sunuyor. Pek çok turistik kentte olduğu gibi, burada da ara sokaklara girmek kenti daha iyi anlamanıza yardımcı olur. Bir meydanda ya da cafede durup etraftaki detayları süzmek de öyle... 

Klasik Viyana fotoları dışında kendi çektiğimiz bazı detaylarla yer verelim:

Hundertwasserhaus


Yemek konusunda bütün Orta Avrupa sıkıntılı. Oraya özgü yemekten ziyade farklı kültürlerin mutfaklarını bulmak mümkün, özellikle Uzak Asya mutfağına yönelik bir eğilim var. Hamur işi diyebileceğimiz çeşitli çörek veya poğaça, yanında kahveyle denenebilir. Viyana'da tabii ki şinitzel, patates salatası, bira üçlüsü klasiktir. Farklı sandviçler, sosisli başta olmak üzere Viyana klasikleri arasında. Sokakta ayak üstü sandviç satan yerler var. Çeşitli çikolatalar, tabii ki Manner gofret yine kentin bilindik hediyelik alım noktalarından. 


Viyana'yı gezince mutlaka bir daha gezmeyelim hissine kapılıyorsunuz.



10 Mart 2025 Pazartesi

Orta Avrupa Turu

 Uzun bir süre sonra yeniden merhaba! Geçen yaz gittiğimiz/yaptığımız Orta Avrupa turuna dair bazı detaylarla blogu yeniden canlandıralım.

Bu yazıda Orta Avrupa turlarına dair genel bir bilgi ve gezdiğimiz şehirlerden bazı detayları paylaşacağım. Orta Avrupa turlarında neye dikkat etmek gerekir, turla tek başımıza mı gezelim, ekstra turlar nedir gibi sorulara cevaplar bulabilirsiniz.

Biz, Viyana, Halstatt, Salzburg, Bratislava, Prag, Budapeşte şehirlerini kapsayan bir tur yaptık. Tur şirketiyle gittik ama bütün ekstra turları almadık, rehbere çok bağlı kalmadık ve Prag ve Budapeşte'de çoğunlukla kendimiz gezdik. Tersi de mümkün; rehber ve ekstra turlarla tamamen programlı bir süreç de izleyebilirsiniz. Bu tamamen sizin kendi tercihiniz. Geziden veya kentlerden ne beklediğinizle ilgili. Bütün tarihi ve turistik yerleri görmek mi yoksa oturup bir yerde bir şeyler içmek ya da manzarayı izlemek mi? Bunlar arasında tercih yapmalısınız. Biz ikisini de dengelemeye çalıştık.

Kentlere dair detaylara sonra gireriz ama önce turların sattığı paket programlara dair bir şeyler söyleyeyim. Turla yapılan seyahatlerde nelere dikkat etmeliyiz diye düşünüyorsanız, bu kısım sizin için:

# Öncelikle web sitelerindeki tur programını dikkatle inceleyin, gerekirse çağrı merkeziyle veya doğrudan gidip görüşerek bazı detayları netleştirin. Programdaki cümleler ya da öne çıkarılmayan bazı detaylar önemli olabiliyor.

Bu tabii ki bütün turlar için geçerli genel bilgi ama özellikle Orta Avrupa gibi pek çok yere gidilen turlarda daha da önem kazanıyor.

Burada iki konu önemli, birincisi hangi kentte ne kadar vakit geçirilecek? Programda o kentin adı var, geziliyor gibi görünebilir ama aslında içinden geçip gidiyor olabilirsiniz. Şirketlerin programlarında Panaromik tur dedikleri şey, çoğunlukla otobüsle hızlıca bir yerlerde dolaşmak... Tabii yine buraları yürüyerek dolaşmak zor, genel bir izlenim yeterli diyorsanız bu iyi bir şey olabilir. Ama kimi zaman durup bir fotoğraf çekmeye zaman bile vermeyebilirler. Aslında birkaç saat kalınan ve o sırada yemek mi yiyeyim fotoğraf mı çekeyim telaşına düşeceğiniz kısa gezme zamanları kalabilir. O yüzden nerede ne yapılıyor, bunu netleştirmeye çalışın. Bu tip kısa süreli yerler için önceliğinizi belirleyin. 

Diğer nokta, ekstra turlar. Ekstra turlar nedir, neyi kapsıyor? Bunları netleştirin. Her şeyden önce ekstra turlar yol üstünde mi? Eğer öyleyse sıkıntı var çünkü katılmak zorunda olabilirsiniz, ama yoksa yol üstünde bir yerde sizi bırakıyorlar. Rehberin ya da grubun zorlamasıyla tura katılmanız gerekebilir, buna öncesinde karar verin. 

Bizim turumuzda yol üstü tur azdı, otel çıkışlı turlar vardı o yüzden biz kentte kalarak günlük hayatın içinde olmak istedik.

# Bir diğer konu, tabii ki rehber ve tura katılan ekiple diyalog. Rehberin tarzı tavrı çok belirleyici olabiliyor. Bunun için öncelikle kurumsal firmalarla çalışmak iyidir. Rehberin ismini önceden öğrenin, kimle çalışıyor, bu konuda bir araştırma yapın. Kimi zaman rehberler katılımcıların olduğu WhatsApp grupları kuruyor. Burada da yine rehbere bağlı kalmak ve ne yaptığını önemsemek ile "anlatsın geçsin, ben çok onunla ilgilenmem" tarzı bir rahatlık arasında bir tavrı tercih etmeniz gerekebilir. 

Tabii ki buluşma saatleri ve diğer uyarılara mutlaka dikkat edin ve rehberinizi ciddiye alın. Ama diğer noktalarda, size tur satmak ya da çeşitli kent içi yönlendirmelerde kişisel tavrını öne çıkarmak gibi eğilimlere girebileceğini de unutmayın. 

Burada da tekrar, "geldik buraya kadar, biraz fazla para harcasak da olur" diyebilirsiniz. Ya da teşekkür edip buluşma saatini kaçırmamak şartıyla kendi tercihlerinizi uygulayabilirsiniz.

# Orta Avrupa turlarında bazı temel yerler var, bazısı fazla abartılıyor ya da önemseniyor. Kötü diyemeyiz hiçbirine ama oraları görmek yerine başka detayları yakalamanız mümkün. 

Bizim turumuzda Halstaatt ve Cesky Krumlov turları dahildi. İyi ki öyleymiş çünkü görülmeye değer yerlerdi. Gitmediğimiz yerler için bir şey diyemiyorum, onları gözden çıkarmıştık! Özellikle Halstaatt, yeniden Alpler'deki gölleri görme isteği yarattı bizde. Diğer detaylara sonraki yazıda gireyim...